18 Kasım 2009 Çarşamba

Bir Blog = Bir Hayat

Aslında bugün, hafta sonu Frankfurt ve Ren Nehri boyunca yaptığımız geziyi anlatmaktı planım. Ama her sabah yaptığım gibi daha gözüm yarım açıkken bilgisayara saldırıp, hiç tanımadığım ama hayatlarına şahit olduğum onlarca kişinin yazılarını okumaya başladım. Şimdi saate bakıyorum: tam 2 saat 45 dakikadır okumuşum, okumuşum...

Dedim ya, hiç birini tanımıyorum, resimlerini koyan bir kaç kişi dışında yüzlerini bilmiyorum. Ama hayatlarındaki güzel şeyleri, depresyon anlarını, el emeklerini, yaratıcılıklarını biliyorum.

Çevreye olan duyarlılıklarını, memleket gündemiyle ilgili hassasiyetlerini, sosyal sorumluluklarını, çocuklarıyla olan ilişkilerini takip ediyorum.

Birbirlerine karşılık beklemeden hediyeler göndermeleri, büyük özverilerle yarışmalar düzenlemeleri, bildikleri, uzmanı oldukları konuları kendilerine saklamayıp herkesle paylaşmaları kaybolmaya yüz tutan değerlerimizin hala yaşadığını - yaşatıldığını gösteriyor bana.

Kullandıkları düzgün Türkçe, iş hayatı / aile hayatı arasında koştururken kitap okumaya vakit ayırmaları ve beğenilerini paylaşmaları bana umut veriyor. Ülkemde gazetelerde okuduğumuz kötü şeylerin dışında bloglarda okuduğum çok güzel şeyler de oluyor.

Blogumu bana bu çok kıymetli yılın güzel anılarını hatırlattığı için çok seviyorum. Ama daha çok sevmemin, bağlanmamın sebebi takip ettiğim hayatlar, hobiler, hatıralar...


Yazılarımı facebook'tan takip eden arkadaşlarıma tavsiyem: bu seferlik buraya tıklayıp bloguma zıplayın, sağda sıkı takipte olduğum bir kaç bloga bir göz atın, onların sayfalarından başkalarına uğrayın. Çok farklı, çok kaliteli bir dünyaya adım atabilirsiniz. Fotoğrafçılıktan karikatüre, el sanatlarından mutfak sanatına her türlü hobinin; çocuk bakımından ilişkilere, iş hayatından kır/kent yaşamına her türlü tecrübenin paylaşıldığı limitsiz bir dünya... Ben her gün onlarca yeni blog geziyorum, hala bitiremedim. Her gün 1-2 kişiye misafir olmak hiç bilmediğimiz yeni bir merak edinmemize neden olabilir.

Bu yazı uzun zamandır aklımdaydı. Ama bugün beni dürtükleyen ve gönlünden bir yemek hediye eden Beste sayesinde yazıya döküldü. Teşekkürler Beste, teşekkürler blog arkadaşlarım :))

Türkiye saatiyle 16:00 itibariyle ek: Bugün blog dünyası tarafından hediye yağmuruna tutuldum ve herhalde blog yazmaya başladığımdan beri en mutlu olduğum günüm oldu bugün! Beste'nin midyelerinden sonra ikinci hediyem: Ben de artık bir OIP kutusuyum :)


18 yorum:

  1. İpex'cim Frankfurt ve Ren Nehri gezisini de ihmal etme, burada hevesle okumayı bekleyenler var:)

    YanıtlaSil
  2. azzz sonraa :)) yani 1-2 gün içinde! resim seçemiyorum, abartmışım yine her zamanki gibi! pöff!!

    YanıtlaSil
  3. Ben tesekkur ederim hele midyeyi begenmene sevindim bende cok severim. Yaz ki Frankfurt Ren nehri gezisini bizde senle yapalim:)

    YanıtlaSil
  4. Ben de heycanla bekliyorum Frankfurt yazısını.
    Bir yandan da bu yazıyı da ayrıca sevdim.Ben de son zamanlarda git gide dalıyorum İpex bu blog dünyasına.
    Hadi sen evde 2 saat geçirmişsin ben ofiste aynı haltı yiyorum!! Fenaa :)

    Krizin bana katkıları: Blog Dünyasıııı!!!!

    YanıtlaSil
  5. İpek, bir süredir neden ben blog yazıyorum, neden hiç tanımadığım insanların hayatlarını, düşüncelerini okumaktan bu kadar keyif alıyorum diye düşünüp duruyordum. Harika açıklamışsın.

    Bu arada gelin ve damat işin içine ağaç karıştığı için ya Türk yada Hintli diyorum ama gelin dominant olduğu için çok da emin olamadım... ?

    YanıtlaSil
  6. Beste, tekrar teşekkürler, en kısa zamanda yazacağım.

    NZN, elini veren kolunu kaptırıyor bu blog dünyasına :) ya da gönlünü diyelim :)

    Selen, gerçekten çok samimi buluyorum blog olayını. Normalde asansörde karşılaştığımız insanlara bir günaydını esirger hale geldiğimiz için midir nedir, böyle güzel şeyleri okuyunca hem duygulanıyorum hem de geleceğimiz için umutlanıyorum.

    Gelin ve damat Türk bu arada ;) gelinin poza bittim, kocama da dedim ki biz de böyle bi poz çektirseydik keşke :))

    YanıtlaSil
  7. Ne guzel anlatmissin dusuncelerini .
    Bende OIP vasitasiyla geldim bloguna
    Bu arada bana oyle geliyor ki yakinda OIP fan club acmamiz gerekecek ;)

    YanıtlaSil
  8. Hoşgeldin Yeliz :) Haklısın, gerçekten hakediyor! Kutulandık diye değil ama samimi olarak çok beğeniyorum çizimlerini ve espri anlayışını! Ve blogum sayesinde tanıdım ya sizleri, bu zenginlikleri, daha da çok seviyorum blogumu :)

    YanıtlaSil
  9. ne guzel anlatmissiniz... hele bir de ortak noktalari olan hayatlari okumak daha da hosuma gidiyor benim. blogunuz bu yuzden de guzel bir kesif benim icin:)

    YanıtlaSil
  10. Kulağım çınladı geldim:) Ben de sizleri çok seviyorum:)
    Bu yazıda ne güzel anlatmışsın halimizi İpex.. Birbirini görmeden, tanımadan dost olmak nasıl güzel bir şans gerçekten de..

    YanıtlaSil
  11. Bu bir hastalık galiba. Ama güzel bir hastalık:) Akşam kocama blogdan tanıdığım insanları anlatır oldum. Mesela seni çoook gezen ve gezdiğiniz yerlerin pek çoğunu bizimde gezmemiz gereken kişi olarak biliyor:) Garibime gidiyor hiç tanımadığım insanların dünyalarına bu kadar girebilmiş olmak. Dünyanı paylaştığın için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  12. Duygu, çok teşekkürler, ben de senin Amsterdam anılarını takibe alıyorum hemen :)

    OIP'ciğim, dün eşime anlattım, okuttum yaşadıklarımı, dedi ki "çok üzülüyordum bütün gün evde bilgisayar başında oturuyorsun diye, ama görüyorum ki aslında boş geçirmiyormuşsun vaktini" :) Brüksel'de fazla arkadaşım yok diye üzülüyormuş ama bilmiyor ki sinsice netten arkadaşlıklar kuruyorum ben :))

    Zeynep, bazen tesadüfen kitaplarda yazmayan ya da başkalarının es geçeceği yerleri görüyor, yemekleri yiyoruz. Bunları tecrübe edip paylaşırsam daha çok insan daha çok güzellikle tanışmış olur diye düşündüğüm için yazıyorum biraz da! Umarım hoşunuza gidenleri görme fırsatınız olur :)

    YanıtlaSil
  13. arasıra kafanı dağıtmak istediğinde bizim bloga da beklerim :)

    YanıtlaSil
  14. Neden olmasın Kristal Küre? Hemen zıplayalım :)

    YanıtlaSil
  15. Ne güzel yazmışsın, hiç tanımıyoruz ama bu ilişkiyi yaşamayan bilemez..
    bu arada mimledim kabul edersen..
    sevgiler

    YanıtlaSil
  16. Bloğunu ilk kez okuyorum ve bu yazıya denk gelmem ne kadar hoş :) Blog dostlukları çok çok güzel ve gerçek. Ruhumuzu okuyoruz birbirimizin buradan. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  17. İpek, Çok güzel anlatmışsın düşüncelerini. Ben de blog camiasında yeniyim ama daha önce seninde dediğin gibi ben de saatlerce blogları gezerdim ve okumaktan çok zevk alıyordum. Başka bir ülkeye taşınınca kuzenimin gazı ile yazmaya başladım :)) Henüz daha yolun çok başındayım ama söylemeden de edemeyeceğim bloglar vasıtasıyla tanışan arkadaş hatta dost olan insanlara gıpta ile bakıyorum..

    YanıtlaSil
  18. Hoşgeldin Esin :) kesinlikle katılıyorum :) en samimi ilişki bu belki de...

    Lily of the Valley, çok iyi etmişsin yazmaya başlamakla, insan uzaktayken derdini anlatacak bir mecra arıyor. Ben annem-babam okusun diye yazmaya başlamıştım gezdiğimiz yerleri, sonra bir baktım bir sürü yeni arkadasım olmuş :) uzaklarda yalnız hissetmedim sayelerinde :)

    YanıtlaSil