Brüksel'in 50 km kadar doğusunda Hasselt isimli küçük bir şehir var. Bu şehirde de Avrupa'nın en büyük Japon Bahçesi...
Bahçecilikle ilgilenenler Japon peyzajının ne kadar farklı olduğunu bilirler. Ben bu aralar daha sonra bahsedeceğim yeni hobilerim nedeniyle Japonlarla pek haşır neşir olduğum için bu bahçeyi görmesem olmazdı. Nitekim kocama asla karşı duramadığı yavru kedi bakışlarımı atarak kendimi bahçeye götürttüm :)
Vardığım sonuç: Japon bu işi biliyor!
Buraya geldiğimden beri iyi kötü işimi gören minik, dandik dijital makinemden ilk defa nefret ettim. Benim gördüğüm güzelliği, benim gözlerimle göremediği için illet oldum. Ah! dedim, İyi bir makinem olacaktı şimdi :((
Takeshi Kitano'nun Dolls isimli filmini seyrederken doğa manzaralarına hayran kalmıştım. Bahçeyi gezerken kendimi filmden bir sahnede gibi hissettim. Filmi sabırlı sinema izleyicilerine tavsiye ederim, zira konu itibariyle ağır olsa da görüntülerin güzelliği izleyenin içine işler, ister istemez filme kapılır gidersiniz...
Neyse, bahçe diyorduk...
Buraların ilkbaharında kendimi kaybetmiştim. Her taraftan mis kokulu acayip çiçekler fışkırıyor, yeşilin binlerce tonu gözlerimi alıyordu. Şimdi yeşiller, kahveler, sarılar ve kırmızılar sardı doğayı. Yani anlatılmaz yaşanır bir manzara.
Buraya gelmeden önce bu kadar tanımazdım doğayı, bitkileri... Yavaş yavaş yapraklarını, köklerini, çiçeklerini ayırt etmeye başladım. Daha çok seviyorum ağaçları. Özellikle kırmızı olanları...
Fotoğraftaki gelin ve damadın hangi milletten olduğunu ilk bakışta anlayan bir tek ben miyim? Sanmam :)
Ne güzel renkler bunlar böyle!!Haftasonu aynı hayranlığı ben de Amasra'da yaşamıştım.Ben ki yaz insanı bayıldım oradaki sonbahara.Tabi havanın 22-23derece olmasının da etkisi vardır sanırım :)
YanıtlaSilBen de gelin olcam, fotoğraflarımı orada çektirecem işte, banane!!
Sen cennettesin :)
YanıtlaSilAhh ah Amasra, oraya da razıyım ama yok..
Masal kitabı gibi:) Bak bak doyulmaz bir güzellikmiş..
YanıtlaSilHer resimde ayri bir huzur var.
YanıtlaSilJaponlardaki sabır ve sorumluluk bilincini takdir etmek gerek. Ama kıskandım onu da diyeyeim. Bir de Beste'ye de demişsin ben tutmayın beni o çukulata/makaronlardan yemeye geliyorum diye. Daha bir kıskanıyorum :)
YanıtlaSilmakinana haksizlik etme fotograflar da bahce de cok guzel!Orda olsaydim keske; Nalan'a bir paket makaron farz oldu artik:)
YanıtlaSilNzn Hanım, biz 10 derecede geziyoruz burda, ayıp oluyo biraz 22-23 derece falan :)
YanıtlaSilEda, Brüksel'in turistik anlamda pek bir olayı yok ama yaşamak için cennet gerçekten (havası hariç)
OIP, gerçekten öyle, nereye bakıp, neyin resmini çekeceğimi şaşırdım!
Calanon, anlatılmaz yaşanır, bakılır, sevilir :)
Nalan, Japon olayı bitirmiş, hayatı sabır ve pozitif enerji üzerine kurulu. Kadınları öyle en azından. Beste bizi bitirdi zaten koyduğu resimlerle :)
Beste, düşün ki bu resimler benim gözümle görüp hissettiklerim onda biri değil, o kadar güzeldi bahçe. Bu arada kocama da okuttum senin yazıyı, nasıl bulucaz bu pastaneyi dedi! bu kesin gideriz demek gibi bi şey! heyoooo :)) ama makaron denen şey, buzdolabında durmak zorundaymış malesef, yoksa tr'ye kutu kutu gönderesim geliyor benim de! ama biz geçen gittiğimizde Paul'den almıştık, belki İstanbul'da da vardır. Ama Etiler şubesi kapanmış galiba, yıkıldım :(((
İpex'cim bu fotoğraflar nedir böyle? Her bir kare masaldan fırlamış gibi, muhteşemler:)
YanıtlaSildi mi Kutucum? gözüm döndü oralarda foto çekicem diye, sağa sola saldırdım, kocamı ağaç ettim, bezdirdim. Yine de beni seviyo :))
YanıtlaSilİpex'cim, ne kadar güzelmiş. Çektiğin resimlerle beni de oraya götürmüş kadar oldun ama yetmezzzz gidilecek yerler sırasına girdi şimdiden. Bahara inşallah:))
YanıtlaSilAy evet, size uzak sayılmaz, mutlaka gidin, baharda da muhteşem olur. Hatta simdiden adresini de yazayım, GPS varsa çok kolay bulursunuz. Baharda buralarda olmam falan :)
YanıtlaSilJapaneese Tuin diye de geçiyor.
Kapermolenpark B-3500 Hasselt
turist rehberiniz hizmetinizde :)
Merhaba! Bloguna "Salincakta Iki Kisi"den atlayarak geldim ve cok sevdim! Seyahat yazilari okumayi (hele de guzel yazilmissa) cok severim ve seninkilere doyamadim. Ben cook eskiden bir sene Belcika'da yasamistim ve Belcika yazilarin sevgimi ve hasretimi canlandirdi! Ayrica biz de iki sene evvel Almanya'da otururken boyle o sehir senin bu sehir benim gezmistik ve yine Avrupa seyahat hikayelerini okurken o gunleri yeniden yasamis gibi oldum.
YanıtlaSilSelamlar,
Gaye
Sevgili Gaye, hoşgeldin, ne iyi ettin, güzel cümlelerinle çok mutlu ettin beni :) ben biraz kendi unutkanlığımı bahane edip detaya girmeden yazıyorum ama bildiğin yerleri görmek eminim iyi gelmiştir sana da :) Buralar sevilmeyecek yerler değil çünkü (havasına rağmen!). şimdi yeni gezmelerden geldik ayağımızın tozuyla! pek yakında yazıları da buradaaa :))
YanıtlaSil